Ankara Akan Müslüman Kanına Duyarsız Kalmadı
Binlerce Ankaralı Müslüman Mısırlı Müslüman kardeşlerinin yalnız olmadığını, zalimlerin karşısında mazlum Müslümanların ise yanında olduklarını tek bir ağızdan haykırdı. KöklüDeğişim Dergisi ve Ankara Müslümanlarla Dayanışma Platformu ortaklığında gerçekleşti..
Binlerce Ankaralı Müslüman Mısırlı Müslüman kardeşlerinin yalnız olmadığını, zalimlerin karşısında mazlum Müslümanların ise yanında olduklarını tek bir ağızdan haykırdı. KöklüDeğişim Dergisi ve Ankara Müslümanlarla Dayanışma Platformu ortaklığında gerçekleştirilen eylem Kocatepe Camiinde kılınan Cuma namazının ardından başta Suriyeli ve Mısırlı Müslümanlar olmak üzere tüm şehid Müslümanlar için kılınan gıyabi cenaze namazı ile başladı. Daha sonra sayıları binleri geçen kadın-erkek, genç-yaşlı Müslümanlar ellerinde kelimeyi tevhid yazılı hilafet bayrakları ile ABD Büyükelçiliğine doğru yürüyüşe geçti. Allahu Ekber ve Lailahe İllallah Muhammedun Rasulullah sesleriyle Ankara sokaklarını inleten Müslümanların ABD Büyükelçiliği önüne gitmesi polis tarafından engellendi. Kenedy Caddesinde durdurulan coşkulu kalabalık burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İlk açıklamayı Ankara Müslümanlarla Dayanışma Platformu adına Emrullah Ayan yaptı. Ayan, mazlum Mısır halkının yanında olduklarını ifade etmek ve Mısır'daki darbenin arkasındaki esas belirleyici aktör, yönlendirici, teşvikçi ve destekçi olan emperyalist güç, sürekli terör ve katliamlar üreten darbeci katil ABD'yi ve işbirlikçileri olan AB, Körfez ülkeleri ve İsrail terör devletini lanetlemek ve tüm bu zalimlere karşı hakkı haykırmak için toplandıklarını belirtti. Başta ABD olmak üzere bütün sömürgecilerin Allah'ın izniyle o doymak bilmeyen çıkarcılıklarının çamurunda ve akıttıkları Müslümanların kanında boğulacağını belirten Ayan, mazlum Mısır halkının mücadelesinin bir takım medyada vasıflandırıldığı gibi "demokrasi mücadelesi/demokrasi direnişi" olmadığını Allah'ın dini için, hak, adalet ve insanlığın onuru için bir mücadele olduğunu ifade etti. Ayan, direnen Müslümanlar bu mücadele örnekliğiyle ümmetin Kur'an'da dirilişine vesile olacaklardır. cümlesiyle konuşmasını tamamladı. Ardından ikinci basın açıklamasını KöklüDeğişim Dergisi adına Yılmaz Çelik yaptı. Çelik, orada bulunma nedenlerinin Batılı ülkelerin yıllardır Müslümanların kabullenmesi için uğraştıkları demokrasi ve özgürlükler yalanını kabullenmediklerini göstermek, Amerikalı ve Avrupalı Devletlere uşaklık yapma adına kendi Müslüman halklarına zulmeden, acımaksızın kendi halklarını katleden, tüm zenginliklerine rağmen onları fakirleştiren uşak yöneticilerin uşaklığını ifşa etmek, sömürgeci Batılı devletlerin Müslümanlara dayattığı demokrasinin Irak'a gelirken neler yaptığını, camilerimizi nasıl bombaladığını, kadınlarımıza nasıl tecavüz ettiklerini unutturmamak, Batı'nın Suriye'de demokratik bir geçiş sağlamak adına yaklaşık üç yıldır yüz binlerce Müslüman'ı nasıl öldürttüğünü hatırlatmak, demokrasinin Müslümanlar için ne kadar tehlikeli ve ne kadar büyük bir yalan olduğunu Mısır örneği üzerinden tüm insanlığa haykırmak ve Müslümanları huzur ve refaha kavuşturacak yegâne nizamın İslam Nizamı olduğunu, Batılı devletlerden ithal edilmiş olan Demokrasi, Cumhuriyet ve Laikliğin kokuşmuş birer tağuti nizam olduğunu belirtmek olduğunu ifade etti. Müslümanlar Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Müslüman, yılanın soktuğu yerden bir daha sokulmaz" derken bugün hala niçin demokrasiden yüz çevirmemektedirler? sorusunu soran Çelik, oysaki İslam'ın da kendine özgü bir yönetim şekli olduğunu, onun da Hilafet olduğunu belirtti ve Rasulullah Sallalalahu Aleyhi ve Sellem'in Sonra (yeniden) Nübüvvet Minhacı üzere [Raşidi] Hilafet olacaktır." şeklinde biten hadisini aktardı. Çelik, basın açıklamasına; bizleri, kalplerimizi, beldelerimizi, Müslümanların yaşadığı devletleri ve ordularımızı birleştir şeklinde biten kısa bir dua ile son verdi. Sonrasında tekbir ve sloganlar ile Atatürk Bulvarı boyunca onlarca kilometrelik bir konvoy oluşturan Müslümanlar Mısır Büyükelçiliği önüne gelerek zalimi ve zulmunü lanetleyen bir duadan sonra tekbir sesleriyle olaysız dağıldılar.