[12 Mart 2019] Hizb-ut Tahrir Türkiye Haftalık Değerlendirme Toplantısı
Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar Türkiye gündemini meşgul eden önemli konuları değerlendirdi... 00:03 ► 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KADIN HAKLARI SORUNU İSLÂM’IN DEĞİL BATI’NIN SORUNUDUR! Batılılar cinayet işledikleri 8 Mart 1857 tarihini anmak için..
Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar Türkiye gündemini meşgul eden önemli konuları değerlendirdi... 00:03 ► 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KADIN HAKLARI SORUNU İSLÂM’IN DEĞİL BATI’NIN SORUNUDUR! Batılılar cinayet işledikleri 8 Mart 1857 tarihini anmak için 8 Mart'ı Dünya Kadınlar Günü ilan ettiler. Onlar "emekçi kadın" ve "özgür kadın" sloganı ile kadını üzerinden para kazanılan bir eşya gibi kullandılar. Onu eğlence ve reklam endüstrilerinin kölesi haline getirdiler. 2003'ten bu yana her yıl Taksim'de 8 Mart tarihinde düzenlenen bu gösterileri, yürüyüşleri destekleyen kim: Ben miyim yoksa iktidar mı, yöneticiler mi? İki günlük koltuk ve iktidar hırsı için bütün bunları nasıl da yaptınız? Siz tarihinize ve medeniyetinize sırt çevirdiniz yüzünüzü Batı'ya döndünüz. Yaşananlara kör ve sağır kesildiniz. Müslümanların 8 Mart Dünya Kadınlar günü çerçevesinde etkinlikler düzenleyerek kadına ait olan hak ve özgürlükleri istemeleri ancak zihniyet bozukluğu ve aşağılık kompleksi ile açıklanabilir. 08:45 ► MİLLİ EĞİTİM KİMLERİN ELİNDE? BAŞÖRTÜSÜNE HAKARET EDENE ÖDÜL VERİLDİ, TESETTÜRÜ TEŞVİK EDEN GÖREVİNDEN EDİLDİ! Ne yazık ki İslâm hayatımızdan uzaklaştıktan sonra en büyük tahribatlardan birisi de eğitim sisteminde yaşandı. Dün Müslüman kızların eğitim haklarını elinden almaktan çekinmeyen bu zihniyet, bugün sözlü tacizleri ile İslâm’dan ve onun değerlerinden duydukları rahatsızlığı ve nefreti dile getiriyorlar. 12:26 ► SURİYE DEVRİMİ 8. YILINI DOLDURDU DEVRİMİ KURTARMA REÇETESİ: RÂŞİDÎ HİLÂFET PROJESİDİR! Adeta İslâm-Küfür savaşına dönüşen bu devrim sürecinde mücadelenin iki tarafı vardı; biri küfür ehli ve dostları, diğeri İslâm için çalışanlar ve destekçileri... Yöneticiler hamaset dolu ateşli boş konuşmalar yaptılar ama enkaz altında ezilen çocukları kurtarmak için kıllarını dahi kıpırdatmadılar. Suriye devriminin ve Müslümanların dostu Allah’tan başka kimse değil? Onun için bu devrimin tarihe kazınacak sloganı “Senden başka kimsemiz yok ey Allah’ım!” oldu. Türkiye daha hâlâ izzeti ve şerefi ABD’nin kucağında arayadursun, Suriye halkına yardım etmeyi Rusya’nın masasında konuşadursun. Maalesef tüm Suriye halkını İdlib’e gömmek için ecellerinin gelmesini bekliyorlar. Aynen Halep’te yaptıkları gibi şimdi de İdlib’te aynı şeyi tekrarlıyorlar. Bugün Suriye Devrimi hastalığı doğru teşhis edebilen, semptomları iyi tanıyan ve acı da olsa doğru reçeteyi yazabilecek bir doktora muhtaç. O reçete siyasi bir projedir. O proje ise Râşidî Hilâfet’tir!